4 Ocak 2011 Salı

Bilsen ne muhterem insanlar gitti

Sevdamızın fikir öncüsü olan,
Canlarla kazanılan şanlar gitti?
Gönlümüzde her biri değer bulan,
Süleyman Özmen gibi canlar gitti.

Dursun Önkuzu'yu hainler vurdu,
Beş bin yiğit insan vuslata erdi.
İlhan Darendelioğlu can verdi,
Yusuf İmamoğlu'yla onlar gitti.

İsmail Gerçeksöz'üm şehit oldu,
Günlerce ağladım gözüm yaş doldu.
Zeki Velidi Togan çabuk öldü,
Erol Güngör misali hanlar gitti.

Ülkü adlı sevda bizlere yardı,
Bu sevdaya bizim gönlümüz dardı.
Dündar Taşer ağam uçmağa vardı,
Gün Sazak'la fikirde tonlar gitti.

Yusuf hayatı çile dolu çile,
Söylemesi kolay değildir dile.
Türkeş ile Yazıcıoğlu ile,
Bilsen ne muhterem insanlar gitti?
 
Yusuf Tuna

Eski Camii

Gizli bir hazine bulur içinde inanan 
Durunca niyaza kalkar perdeler aradan 

Tutar kaldırırsın günahkâr ruhumu vecde 
Bir kutlu haz duyarım, kalbim ederken secde 

Endamlı minarelerin süsler asumânı 
Heyhat! sen olmasan küfür boğacak imânı 

Sen, eski fakat kalbisin bu mahzun İslâmın 
Bilmezler lâkin sendedir sırrı ''elif lâm''ın 

Nerde şimdi kılıç kuşanan şehzâdelerin 
Hani bir demler secde eden beyzâdelerin 

Yazık ki soylu bir ecdâdın ruhsuz nesliyiz 
Hem şuursuz, hem Ülküsüz, hem nasıl hisliyiz? 

Riyakâr mıyız? Belki, yoksa bu kadar gaflet 
Barınamaz bir millette, Allah'ım sen affet. 

Ne o altın çağdan, ne o nesilden haber yok 
Ah! Bir nesilki din yok, imân yok, Peygamber yok 

Ve bir hummalı inilti tutmuş beyinleri 
Zaman bir afyon olmuş, uyutmuş beyinleri 

Evet, uyuşmuş beyinler, akıl nâçar kalmış 
Akıl akıldan soyunmuş, boş mezarlar kalmış 

Kalkıp şühedânın ruhu ağlar hâlimize 
Yazık! Koyu bir sis çöktü istikbâlimize 

Dün etek öpenler, çan çalıyor tepemizde 
Korkarım, ezânımız susacak kubbemizde... 





04.01.2011 
Edirne

Şeffaf

Siyah şemsiyeler
şeffafa döndüğünde

geceler aynı gece


ayın ışığı
hediyeyken

bize..



dokunduğum
her yer..

yıldızdan..



sevgilim..


he-ce..


he-ce..
 
Ümit Arsurenk

Bırak yaşarken Olsun

Ne zaman resmine baksam, 
Sarsıyor bakışların. 

Görsem uzaktan gözlerini, 
Söküyor yerinden kalbimi. 

Uzaklaşmak istesem, 
Hortum olup alıyorsun içine. 

Yorulup yenik düştüm. 
Bıraktım kalbimi sana.. 

İster mutlu et gülsün. 
İstersen hüzün ver, 
Acılarında boğulsun. 

Kalbim avuçlarında artık. 

İster hayat ver mutlu olsun. 
İstersen, 
Bırak yaşarken ölsün. 

Enver ÖZEL 
02.01.2011 
Saat:02:13

2 Ocak 2011 Pazar

Birgün Bir Günün Kalsa Da

İlerde birbirimizden uzaklaşsak da,

Arkadaş kalalım derken düşman olsak da,

Başka birini sevip ona ait olsan da,

Yine gönlümü ben sana bağlayacağım.



Bütün herkes seni terkedip gitse de,
Yalan dünyada tek başına kalsan da,
Hiçbir kimse sana dönüp bakmasa da,
Senin her zaman yanında olacağım.

Yıllar geçip birgün belin bükülse de,
Yaşlılıktan tüm dişlerin sökülse de,
O güzel saçlarına aklar düşse de,
Ben yine senin için ağlayacağım.

Sana giden yol ne kadar zor olsa da,
O güzel gözlerin alev çakmasa da,
O boyalı yüzün sararıp solsa da,
Tüm kalbimle sana bağlı kalacağım.

Hayat bitiyor birgün bir gün kalsa da,
Yatakta acı içinde kıvransa da,
Yaşanılanları hatırlamasan da,
Seni ant olsun ki unutmayacağım.

Fani dünyada birgün ömrün dolsa da,
Can bedenden,et kemikten ayrılsa da,
Ben yeminle mezarını kazacağım.
'Seviyorum Yar' deyip haykıracağım...
 
Metehan Büyükcivelek

Ararım

Hey gözleri huriden güzel duran gelincik;
Ben seni buket,buket çiçeklerde ararım.
Yerdemisin göktemi, hangi alemde yerin?
Seni arş-ı âlânın zirvesinde ararım.

Sen beni bu alemin delisine döndürdün.
Azıcık ziya vardı olanıda söndürdün.
Sanmaki gözlerimden akan yaşı dindirdin.
Gözlerimden kanlı yaşı döke,döke ararım


Yanağında gelincikler çiçek açmış sanırım.
Bülbülün ötüşüyle rüyadan uyanırım.
Hayalini tül perde yaparak avunurum.
Hanümani serseri geze geze ararım.

Bülbülün nlemesi benimkine ulaşmaz.
Yüreğim yaralı'ki kor ateş bile yakmaz.
Volkanların alevi o yangına erişmez.
Seni Aslı misali kedem gibi ararım.
 
Mustafa İbiş

Bu gece düşüme hoş geldin gülüm

Yıllanmış hasretim, her yadım sensin 
Yolunu beklerim, hoş geldin gülüm 
Hayal edip durdum, muradım sensin 
Bu gece düşüme hoş geldin gülüm 

Uçan kuştan bile, hep seni sordum 
Kafamı her zaman, bir sana yordum 
Bilemezsin inan, ne düşler kurdum 
Bu gece düşüme, hoş geldin gülüm 

Aramadığım köşe bucak kalmadı 
Gidişini inan aklım almadı 
Herşeyimi hayra, yordum olmadı 
Bu gece düşüme, hoş geldin gülüm 

Duruşun sitemkar, dargın bakarsın 
Yüreğime sanki, şimşek çakarsın 
Hasretinle beni, narda yakarsın 
Bu gece düşüme, hoş geldin gülüm 

Yeter artık acı, bağışla beni 
Yetme dimi hala yaktığım teni? 
Bırak biraz daha, seyredem seni, 
Bu gece düşüme, hoş geldin gülüm 

İnan gülüşünle, gönlü yakıyor 
Bedenin misk ile anber kokuyor 
Hasretinden gönül, ağıt dokuyor 
Bu gece düşüme, hoş geldin gülüm 

Demek unutmadın, geldin düşüme 
Azrâil düşmeden gece peşime 
Gel gir koynuma da orda üşüme 
Bu gece düşüme hoş geldin gülüm 


Durak YİĞİT 
GönüllerinŞairi 
2010...KOCAELİ